Takım Çalışması, Başarının Anahtarı
Yrd.Doç.Dr. İbrahim İ. ÖZTAHTALI
Türkün Akademi Yön. Kurulu Üyesi
Çocukluğumuzda hatırlıyorum rahmetli babam kardeşimle aramızda çıkan küçük bir anlaşmazlığın ardından bizi dükkana çağırmıştı. Karşısına geçip oturduk. Dükkanda pencerenin kenarına dizili kibrit kutularından birini aldı, birer tane kibrit çöpü verdi elimize ve kırmamızı istedi. Güray da ben de bir hamlede kırdık kibrit çöplerini. Sonra kutunun içinden birer deste verdi elimize babam, hadi bunları da kırın dedi. Ben de Güray da zorlamamıza rağmen o bir aradaki birer deste kibrit çöpünü kıramadık. Alacağımız dersi hiçbir söze gerek kalmadan almıştık.
Takım olmak, bir arada hareket etmek, birlik olmak böyle bir şeydi. Her türlü zorluğu, sorunu aşmanın yolu birlikte hareket edebilmek, bir takım olabilmekte gizliydi. Takım, kişisel ve kurumsal hedeflere ulaşmada birbirleriyle ilişkili ve bağımlı olarak çalışması gereken, ekip ruhuna sahip kişilerden oluşan bir gruptur. Öyle ki bu grup ortak amaçlar, değerler çerçevesinde, belirlenmiş süreler için, bir hedefe ulaşmak üzere bir araya gelerek veya getirilerek bir orkestra gibi uyum içinde çalışır. Elbette bu uyumu yakalayabilmek için bilinçli ve maksatlı bir şekilde, ortak bir amacı gerçekleştirmek için kendilerini o amaca adamaları şarttır.
Peki takım çalışması yapabilme bir beceri midir?
Bu sorunun cevabını hepimiz hep bir ağızdan “evet” diyerek verebiliriz.
Takım çalışması, kurumsal verimliliği arttırır, problemlerin tespitini ve doğru çözümü sağlar, takım içinde çalışanları yönetime katar, bilgi paylaşımını ve iletişimi arttırır. Bunu sağlayabilmiş bir işletme başarıya en yakın kurumdur. Anonim bir sözde şöyle ifade edilir:
“Bir araya gelmek bir başlangıçtır; bir arada kalmak bir ilerlemedir; bir arada çalışmak ise başarının ta kendisidir.”
Ortak akıl her şeyin üstündedir.
Unutmamalıyız ki hiç birimiz hepimiz kadar akıllı olamayız.
Bir takımın etkili çalışabilmesi, başarıya ulaşabilmesi için takımı oluşturan üyelerin birbirlerini iyi tanıması, birbirlerinin kişilik özelliklerini bilmesi gerekir. Öyleyse takım çalışması, doğru ve güçlü bir iletişimin ürünüdür. Takım çalışmasının başarıya ulaşabilmesi için öncelikle etkin bir grup liderine ihtiyaç vardır. Müzakere ve makul, disiplinli, saygılı tartışma ortamı, bu ortam içinde etkin bir dinleme çok önemlidir.
Takım üyelerinin özgün düşünceleri, çoklu düşünme ve farklı pencerelerden bakabilme becerisini geliştirdiği gibi çözüm süreçlerini de çeşitlendirmektedir.
Uzlaşma, sonuçları birlikte izleme, değerlendirme ve geri bildirim başarıyı kesinleştirir. Başarıda en büyük rol liderindir. Lider; birleştirir, harekete geçirir, değişimi canlı tutar, iz bırakır, inisiyatif kullanır, başlatır, sonuçlandırır, etki oluşturur, sonucu değiştirir, iyimserdir, yüksek enerji sahibidir, yapıcıdır ve olumlu yaklaşımlar sergiler. Takımı oluşturan üyeler, liderin arkasında, önünde, yanında, çevresinde olmak zorundadır.
Etkin bir takım üyesi, tartışma açabilmeli, amaçlara ulaşabilmek için öneri getirebilmeli, işe ve ekibe sahip çıkabilmeli, birlik anlayışı içinde olmalı, yenilikçi olmalı ve uzlaşma kültürüne sahip olmalıdır. Ayrıca takımıyla birlikte hareket ederken verilere dayalı konuşmalı, eleştiriye tahammül edebilmeli, hoşgörülü olmalıdır. Ve asla takıma ve lidere küsmemelidir…
Takım çalışması nasıl sonuçlanır?
Takım çalışmasında amaç sorun çözmektir. Sorun çözüldüğünde ancak bir gelişme sağlanabilir. Takımın temel görevi, öneri üretmektir. Karar vermek yönetimin işidir. Yönetim, sunulan çözüm önerilerini değerlendirir ve karar verir.
Takım çalışmasının en muhteşem örneklerinden biri “Kaz uçuşları”dır:
Göç eden yaban kazlarının havada süzülürken “V” şeklinde bir formasyonla uçtuklarını görmüşsünüzdür… Bilim insanları, kazların neden bu şekilde uçtuklarını araştırmışlar araştırma sonucunda şu verilere ulaşmışlardır;
“V” şeklinde uçuşlarda, uçan her kuş, kanat çırptığında, arkasındaki kuş için onu kaldıran bir hava akımı yaratıyor. Böylece “V” şeklinde bir formasyonla uçan kaz grubu, birbirlerinin kanat çırpışları sonucu ortaya çıkan hava akımını kullanarak uçuş menzillerini % 70 oranında arttırıyorlar. Yani tek başına gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde neredeyse ikiye katlıyorlar.
Sonuç: Belli bir hedefi olan ve buna ulaşmak için bir araya gelen insanlar, hedeflerine daha kolay ve çabuk ulaşırlar.
Bir kaz, “V” grubundan çıktığı anda uçmakta güçlük çekiyor. Çünkü diğer kuşların yarattığı hava akımının dışında kalmış oluyor. Bunun sonucunda, genellikle gruba geri dönüyor ve yoluna grupla devam ediyor.
Sonuç: Eğer kafamız bir kaz kadar çalışıyorsa, bizimle aynı yöne gidenlerle bilgi alışverişini ve işbirliğini sürekli kılarız.
“V” grubunun başında giden kaz hiç bir hava akımından yararlanamıyor. Bu yüzden diğerlerine oranla daha çabuk yoruluyor. Bu durumda en arkaya geçiyor ve bu defa hemen arkasındaki kaz lider konumuna geçiyor. Bu değişim sürekli yapılıyor; böylece her kaz grubun her noktasında yer almış oluyor.
Sonuç: Yaptığınız her işi, yeri ve zamanı geldiğinde başkasına bırakmak ve iş yükünü paylaşmak gerekiyor.
Uçuş hızı yavaşladığında gerideki kuşlar, daha hızlı gitmek üzere öndekileri bağırarak uyarıyorlar.
Sonuç: İlerlemek ve yol almak için bazen başkalarının uyarı- larına gereksinim duyarız. Bundan alınmamalıyız; tam aksine, böyle uyarıları sevinç ve takdirle karşılamalıyız.
Gruptaki bir kuş hastalanırsa ya da bir avcı tarafından vurulup uçamayacak duruma gelirse; düşen kuşa yardım etmek üzere gruptan iki kaz ayrılıyor ve korumak üzere hasta/yaralı kazın yanına gidiyor. Tekrar uçabilene (ya da eğer ölürse, ölümüne kadar) onunla beraber yaralı kuşu asla terk etmiyorlar. Daha sonra kendilerine başka bir kaz grubu buluyorlar. Hiçbir kaz grubu, kendilerine bu şekilde katılmak isteyen kazları reddetmiyor.
Sonuç: Adam olmak ve birlikte çalışmak sadece insanlara özgü değil….